Sabır ve Teslimiyetin Gücü: Zorluklar Karşısında Allah'a Güvenmek
Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan Salih adında dindar bir adam vardı. Salih, namazlarını kılar, Kur'an'ı okur ve her fırsatta Allah'a dua ederdi. Ancak bir süredir içini kemiren bir düşünce vardı: "İbadetlerimi yapıyorum, Allah'ın emrettiği gibi yaşıyorum ama neden hâlâ hayatımda zorluklarla karşılaşıyorum? Oysa Allah, kullarına kolaylık vaat etmiyor mu?"
Bu sorularla boğuşurken, bir gece rüyasında yaşlı ve bilge bir adam gördü. Bilge adam ona, "Eğer bir cevabın peşindeysen, yarın sabah ilk gördüğün kişiye sorularını sor," dedi. Salih, sabah erkenden kalktı ve köyün sokaklarında yürümeye başladı. İlk karşılaştığı kişi, köyün dışında yaşayan, fakir ama huzurlu bir çoban olan Ahmet’ti.
Salih, Ahmet’e yaklaşarak rüyasındaki soruları sordu: "Sen fakir bir çobansın, hayatın zorluklarla dolu ama her zaman mutlu görünüyorsun. Ben ise ibadetlerimi yerine getiriyorum, ama zorluklar bir türlü eksik olmuyor. Allah neden bu sıkıntıları üzerimden almıyor?"
Ahmet, gülümseyerek cevap verdi: "Kardeşim, Allah bize hayatı bir sınav olarak verdi. Bu dünyadaki sıkıntılar, sabrımızı, şükrümüzü ve O'na olan bağlılığımızı sınar. Unutma ki, peygamberler dahi en büyük zorluklarla karşılaştılar, ama onlar asla Allah’a olan güvenlerini kaybetmediler. Senin zorlukların da seni Allah’a daha da yaklaştırmak için bir vesile olabilir."
Ahmet, elindeki bir taşı göstererek devam etti: "Bu taşı görüyor musun? O, suyun altında yıllarca kalmış ama içine bir damla su bile almamış. Biz de bazen ibadetlerimizi yaparız, ama kalbimizi ibadetin ruhuyla doldurmazsak, suyun içinde olup da kuru kalan bu taş gibi oluruz. Sadece dışımızla değil, kalbimizle de Allah’a yönelmeliyiz. O zaman sıkıntılar karşısında sabır gösterebilir, O'na teslim olmayı öğreniriz."
Salih, bu sözlerden derin bir ders çıkardı. İbadetlerini yaparken, artık sadece şekil olarak değil, ruhuyla ve kalbiyle de Allah’a yönelmeye karar verdi. Zorlukların, Allah’ın ona bir sınav olarak verdiğini, sabrını ve bağlılığını artırmak için olduğunu anladı. O günden sonra, hayatındaki sıkıntılar devam etse bile, Salih’in kalbi huzur buldu. Çünkü artık Allah’a olan güveni daha da güçlenmişti.
Bu hikayenin dersi şuydu: Hayatın zorlukları, Allah'a daha da yaklaşmak ve O'nun rızasını kazanmak için bir vesiledir. Gerçek huzur, sadece ibadetlerde değil, kalpten Allah’a yönelmekte ve O'na teslim olmaktadır.
Görüşlerinizi yoruma yazabilir misiniz?